Kemal SezerOtuz yıllık meslek hayatı itibariyle iletişimci olarak bilinir. Bu yıllar boyunca reklam yazarlığı, stratejistlik, yöneticilik ve yapımcılık yaptı. Kendi deyimiyle, sistemin sigortası olma görevini yürütürken, hayatın, günün, gecenin sıradanlaştığını fark etti. Yirmi yıl kadar önce işi onu Konya’ya doğru götürdü ve orada içine bir sevda düştü. Ondan sonrası aşkın peşinde bir yolculuk oldu. Okumalarla, sohbetlerle, seyahatlerle dolu bir yol hali oldu. Gecelerin, sabahların dilini anlamaya başladı. Tasavvuf büyükleri ve âlimleriyle saatler süren sohbetler yaptı. ‘Yolda olan yoldadır’, sözü mucibince kendi içine doğru koyulduğu yolculuğu sürdürdü. Yaptığı yolculuk Sultan-ı Ezeli’ye yapılan bir yolculuktu. Tasavvuf ilminin her satırında, hatta satır aralarında yaşadı. Yaşamın da bütünüyle bu hal üzerinde olması gerektiğine inandı. Çünkü nasıl yaşarsan ona inanırdın ya da inandığın gibi yaşardın. Mevlana’nın Mesnevi’sinin ve diğer eserlerinin kuru birer öğüt kitabı, ya da sadece sohbetlerde dillendirilecek güzel sözlerden ibaret olmadığını biliyordu. Hazreti Pir’in mirasını bilerek ya da bilmeden bozuk para gibi harcayanlara karşı durdu. Duruşunu paylaşmak istedi. Günlük hayatın kargaşası arasında, sistemin tellallarınca bağıra bağıra pazarlanan insan fıtratına aykırı yaşam biçimlerine köle olmak istemeyenler için, iş hayatında döndürülen dolapların arasında kalmak istemeyenler için yazdı. Hayatı aşk üzerinde yaşayanlar için, aşkın peşinde olanlar için yazdı. Dünyanın bağlarından kurtulmuş özgür insan için yazdı.
 

İnternet sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz ve internet sitemize yapacağınız ziyaretleri kişiselleştirebilmek için çerezlerden faydalanıyoruz. Dilediğiniz halde çerez ayarlarınızı değiştirebilirsiniz. Detaylı bilgi için tıklayınız

close
Whatsapp Destek